23 Haziran 2011

Incir Reçeli - 2011

    Sanırım 2011 senesinde beni en çok etkileyen cümleleri İNCİR REÇELİ isimli filmde buldum... Aslında yorumlamaya bile gerek yok filmin final sahnelerinde ki o unutulmaz cümleleri. Anlatmaya gerek yok, konuşmaya da. Sadece düşünmek lazım bir başımıza. Çünkü o kadar 'kalmayan' cümleler ki, bir daha bunları içinden gele gele söyleyecek bir insan kaldı mı? Bilmiyorum..

    Sevdiklerinizin değerini bilin her zaman...!



    
    ''Sana dokunmak, hayatın içinde durup dinlemek gibi, 
        Sana dokunmak, nefes almak gibi,
          Sana dokunmak, tüm kelimeleri yakmak gibi,
             Sana dokunmak, tüm insanları affetmek gibi,
                Sana dokunmak, hayatı temize geçmek gibi,
                   Sana dokunmak, ölüme inat gibi...!''

    ''Herkesin hastalığını yüzüne vurarak yaşayacağın uzun bir ömürden ise, herkesmiş gibi davranarak yaşanan kısa bir ömür daha iyiydi sevdiğim. Doktorlar soğuk algınlığından öleceğimi söylediler ne komik değil mi? Bu hastalık insanı ilk önce yaşarken öldürüyor. Bana nefes alan hiçbir şeyi sevme hakkı vermediler. Ben de incir reçelini sevdim. İncir reçeli sendin aşkım! 



    Şimdi kapat gözlerini.. Yapacağın güzel şeyleri düşün. Beni unut demeyeceğim çünkü ben seni unutamazdım. Ama sakın hayata küsme. Ben yaptığın her şeyde yanında olacağım. Sabah yine radyonun sesiyle uyanacaksın, enerjiyle yatağından fırlayıp radyonun sesini kısacaksın sonra pencereyi açıp dışarıya doğru gerineceksin... Dışarıda hikayeni anlatmanı bekleyen binlerce hayat var.. Hadi aşkım, hiç durmadan yaz. Birbirlerine anlat onları, birbirlerine değerek, dokunarak yaşamanın güzelliklerini anlat. Birbirlerine karışmayı anlat. Yaşam savaşı içinde yaşamayı, yaşatmayı unuttuklarını anlat. Sevişmeyi anlat onlara. En zor anlarda bile hiç ayrılmamacasına tek vücut olabilmeyi anlat. Yalnız yürümek zor, kolayını anlat. Şimdi aç gözlerini aşkım, söz veriyorum her şey çok güzel olacak... Ben sana karıştım aşkım... Artık daha güçlüsün.''

    ''Yalnız yürümek zor, kolayını anlat..'' 
Hep böyle değil midir? En zor, en çaresiz durumlarda yalnız yürümek her zaman daha zordur. Tutunduğunuz tüm umudunuzu bağladığınız şeylerin sizi yalnız bırakmasına ne demeli? Tamamen hayal kırıklığı.. Bazı şeyler vardır ki tamamen sizde kalmalıdır. Ya da siz öyle düşünürsünüz... Yanlış olmasına rağmen, kim bilir. Hayatın gerçeklerinden kaçmak değil midir bu? Gerçeklerle yüzleştiğiniz zaman onlar suratınıza öyle bir çarpar ki yaşayacak hal, nefes alacak gücünüz kalmaz. Sakladığımız, içimize attığımız her şey gün gelir öcünü alır bizden.. Acınası bir halde gözükmemek için sakladığımız her şey.. O yüzden tutunduğunuz dalı bırakmayın. Yalnız yürümek her zaman daha zordur. Bir tarafın her zaman kolay bir yolu vardır... Çekip gitmek gibi. Ama o biçim çekip gitmek.. Ne olduğunu bile anlamadan, diğerleri olup, yok olup gitmek. Yok olup gitmeyin. Ve eğer böyle bir sevgi yaşıyorsanız, lütfen onun kıymetini bilin...!


Hakan ÖZDEN
23.06.2011

2 yorum:

  1. herşeyin özeti şu ki hayat nolursa olsun hakkını vererek yaşanmalı ve bence herşeye rağmen yaşanmaya değer bi hayatım oldugunu düşünüorum bu güzel paylaşım içinde ayrıca tşkler..

    YanıtlaSil
  2. Yorumunuz için teşekkür ederim... Umarım her şeye rağmen keyif aldığınız hayatınız daima incir reçeli tadında olur...

    YanıtlaSil