14 Haziran 2011

Karıma Mektup / Nazım Hikmet

Bir tanem!
Son mektubunda:
"Başım sızlıyor,
            Yüreğim sersem!"
                                Diyorsun.

"Seni asarlarsa
       Seni kaybedersem;"
                            Diyorsun; 
                                    "Yaşayamam!"

Yaşarsın karıcığım,
Kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgârda;
Yaşarsın, kalbimin kızıl saçlı bacısı
En fazla bir yıl sürer
                  Yirminci asırlarda 
                                      Ölüm acısı.

Ölüm
Bir ipte sallanan bir ölü.
Bu ölüme bir türlü
                   Razı olmuyor gönlüm.

Fakat 
Emin ol ki sevgili;
Zavallı bir çingenenin
                 Kıllı, siyah bir örümceğe benzeyen eli
                                             Geçirecekse eğer 
                                                    İpi boğazıma,
Mavi gözlerimde korkuyu görmek için 
                                      Boşuna bakacaklar 
                                                        Nâzım'a!

Ben, 
Alaca karanlığında son sabahımın
Dostlarımı ve seni göreceğim,
Ve yalnız..
                Yarım kalmış bir şarkının acısını
                               Toprağa götüreceğim...

Karım benim!
İyi yürekli,
       Altın renkli,
                Gözleri baldan tatlı arım benim;
Ne diye yazdım sana
                İstendiğini idamımın,
Daha dava ilk adımında
Ve bir şalgam gibi koparmıyorlar 
                          Kellesini adamın.

Haydi bunlara boş ver.
Bunlar uzak bir ihtimal.
Paran varsa eğer
         Bana fanila bir don al,
Tuttu bacağımın siyatik ağrısı,
Ve unutma ki
Daima iyi şeyler düşünmeli
                       Bir mahpusun karısı...

Nazım Hikmet
11-11-1933
Bursa Hapishanesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder