23 Haziran 2011

Sensiz - Bensiz Cümleler

    Sen…
         Sen hiç sensiz uyandın mı?
                 Ya da sensiz uyandığın bir sabahta ağladın mı?

    Sen şimdi daha bunların ne anlama geldiğini anlamadan, ben senden henüz yeni duymuşken ardımdan konuştuklarını yüzüme karşı, hayata tutunmaya çalışıyorum sevgilim. Meğer ne kadar yanlış tanımışsın beni. Ve ne kadar yanlış sevmişsin aslında güzel sandığın gözlerimi.  Hiçbir bakışım anlatamamış sana demek ki içimdeki gerçek ‘’BEN’’i… Yazık-lar olsun!

    Biliyor musun severekte ayrılıyor insanlar? Aynı benim her defasında yaşadığım ama ardından ruhuma işleyen hakaret ve yalanları yaşadığım gibi. Ama karşılıklı severek ayrılanlar da var. Yapamayanlar… Hayat oyununun da, o kadar temiz aşklar var ki, kirletmemek adına susarak ayrılırlar. Hani şarkısı da var ya, ‘’Senede Bir Gün’’! Senede bir günde olsa mutluluk duyarak telefonun ucunda hala birbirini sevdiğini söyleyen insanlar var… Belki de başka omuzlardayken! Gerçek sevgi bu değil midir sevgilim?

     Ben aslında sensiz uyandığım bir sabahta, senin için döktüğüm gözyaşlarını haykırıyorken, ufalıyorum mu sandın karşında? Neden bu kin, bu öfke? Neyin intikamını alıyorsun kendinden? Çok sevmenin mi? Düşünerek yaptığın belli hani nedenini… Tanımışsan biraz sen beni, hangi kurşunun kalbime isabet edeceğini bile bile söylemenden belli cümlelerini...  Evet… Bir daha karşına çıkmamı istemeyebilirsin… Sanma ki yanlış anlarım bunu. Sen eğer bu kadar sevmeseydin beni, gözlerimden kaçmak için çabalar mıydın ki? Ya da kim bilir duymadığım daha kaç sözün var ki, öldürmemek için kaçıyorsun beni…  Hala anlamıyorsun değil mi? Demek ki bensiz ölmediğin sabahların olmuş senin! Beni yaralaman mümkün değil sevgilim. Ben sensiz daha ilk sabahımda, nefessizlikten öldüm aslında. Hakaret yerine bir dua bekleyişim ondandır belki! Ölülerin ardından, bu kadar acımasızca konuşulmaz. Ve sanıyor musun ki ölüler gömülünce asla konuşamaz!

      Sen…
           Sen hiç sensiz kalmadın değil mi?
                    Ya da sensizlikte ağlamadın ki sevgili!

      Sana seni sevmeyi anlatma fırsatım olsaydı sevgilim – ki bu bir ümit değildir! Sanırım ne ben ölürdüm böyle yürek sancısıyla, ne sen öldürürdün içinde ki insanı böyle acımasızca. Haykırma boşa! Senin kadar yaşadığımı unutmadım ben daha. Ya da başka omuzlara sığınmadım, çivi çiviyi söker mantığıyla! Ne de olsa bir ölüyüm ben, senden sonra. Bakamadım belki başka bir göze, altından çıkıp toprağın. Ama hep yanındaydım sevgilim. Göremediğin her an yanındaydım ansızın.  Yanındayken anlamadın ki bunu şimdi durup anlayasın! Hani keşke… Keşkelerim olmayacaktı hani! Seninleyken Keşkelerim olmayacaktı sevgilim! Ama keşke benim seni sevdiğim kadar sevseydin beni. Beğenmediğin sevgim, şimdi hala sensiz. Beğendin o kocaman sevgin, şimdi bak başkasında! Ben sensiz sabahlarda, sen her sabah başka bir aşk oyununda. Yazık sevgilim tükettiğin bu fakir aşkımıza!

        Çok büyük cümlelerle sevmemek lazım! Hani, insanlar gittiğinde kelimeleri kalıyor hafızanızda.  Unuttum diyorsunuz ya hani! Dışarıda diyorsunuz ya, unuttum ben her şeyi! O zaman mutsuzluğunuz başlıyor için için, kor kor yüreğiniz de. Dünyayı kandırabilirsiniz evet! Ama ben kendini kanırabilen bir insan görmedim henüz. Kandırıp da, insan olan da görmedim.
 
        Sevdiğim; bana kurduğun o acımasız cümlelerin hala başucumda. Bana dair kötü olan ne varsa, meğer sende kalmış hepsi.  Belki, demek isterdim ama ''kesin olan'' şu ki, benim kadar sevmemişsin sen beni! Ama sen, anlayamazsın...! Çok da haklısın!

        Sen,
              Aslında bensiz kalmadın ki!
                       Bensiz bir sabaha henüz uyanamadın ki!

HAKAN ÖZDEN
22.06.2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder