05 Kasım 2011

Sevmek Seni... Meğer Ne Zormuş

Canım,
    Can olanım!
          Özlemle kavrulmak ne zormuş…

Ve özlemek zorunda kalmak seni;
    Bir harp meydanında
          Yüzlerce kılıç darbesi yerken bile
                 Gözlerimin seni aramasından daha zormuş…

Canım,
    Can olanım!
          Yokluğun meğer ne zormuş…

Kavrulmakmış kaderim hasretinden.
     Ve günahıyla kabullenmekmiş yolunda aşkı!
          Kaderim seni sevmekten geçiyormuş, ama
                 Yürüyecek bir yol dahi bulamamak ne zormuş…

Canım,
     Can olanım!
          Senden bir haber gelmemesi meğer ne zormuş…

Merakla beklemekmiş bir haberi kaderim!
   Utanıp, soramamakmış seni sevmenin bedeli
       Anlaşılamamakmış, yasakmış aşkın bana da,
             Yüzüm dahi kızarmadan beklemek, meğer ne zormuş…

Hakan ÖZDEN – 05.11.2011

Şanslıdır, Şanslı

Şanslıdır, şanslı
     Şansı biriciğinin yanında olması
           Şanslının, şansıdır aslında şansı
Ona bakan bir çift gözün
     Şansıdır sadece ona bakması
           Anlar mı şansını şanslı?
Sıcak bir elin dokunmasıdır
     Ve sevdiğinin,
           İstediği an yanında olmasıdır şansı!
Umarım anlar bu şansı, şanslı
     Yaradan vermiştir sonuçta ona bu şansı
           Kıymeti bilinesi bir aşk yaşamalı şanslı
Ve bilirim;
     Özgürce sevişebilmesidir şanslının, şansı
            Dokunabilmek sevgiliye dilediğince
                  Ve yasaksız yaşayabilmek bu aşkı…
Şanslının doğarken şansıdır işte
     Bunları düşünmeden
            Ve sadece şansıyla yaşaması…
Şanslıdır, şanslı
     Ve sahip olduğu aşkı
            Kaybetmeden
                  Tüketmeden
                         Şanssızlığa inat yaşamalı…!

Hakan ÖZDEN - 05.11.2011

Sonsuza Dek Sophie

Gözleriniz madam...
Gözlerinize bakıyorum da 
    Sanki bir yangın yeri 
Yüzünüz;
    Talan edilmiş bir i
mparatorluktan kalma gibi
Bir şair oturmuş o iki kaşın arasına,
    Tüten dumana ve akan kana bakmaksızın 
         Aldırmaksızın…
               Patlayan bombalara şiir söylüyor gibi
Aslında aşktır en çetin meydan muharebesi 
Siz koşuştururken lise bahçelerinde 
Dilinizde Ahmet Arif’ten 
Yarım yamalak ezberlenmiş iki dize... 
Deri ceketinize yaslanmış yürürken yağmurda,
Bir şairdim ben 
    Kalbimi büyüten dumanlı odalarda... 
         Benim kalbim dumanlı odalarda büyüdü madam...
Yalan yok! 
    Yalan asla olmayacak 
Çünkü aşkı üstünüze serpiştirip kaçan o yağmur 
    Bir gün sizi de ıslatacak 
         Bir gün sizde hüzünle bakacaksınız kalbinizin içine
                Orada bir şarkıyı göreceksiniz...
Biz şarklılar, yani aşıklar 
    Ve asla konuşamayacakları kızlara aşklananlar
Hep yenildik!
    Farklı malubiyetlerden kuruldu bizim tarihimiz 
Diyorum ki… 
    Vaktiniz varsa bu akşam...!
 
Bizim yüzümüz kızarır 
    Biz uzaktan sevmelerde birinciyiz 
          Genç kızlara başlarımızı çevirip bir bakamayız 
Bir bakarsak usulca elimizden kayar 
    Ve parçalanır kristal gençliğimiz 
          Biz kristal gençleriz madam 
                Kolayca tuz buz oluruz 

-''Eve gitsem daha iyi...''

İyide benim o darmadağın halimi bırakıp nereye?
Her gece saatlerce alıştırma yapıp da
    Bir tek sevda sözcüğü fısıldayamamanın sıkıntısı
         Aşksızlıktan solan bu cismi terk edip nereye gidiyorsun ?
Merdivenlerden peşinizden koşup da
     İsminizi haykırmayı size bakarken derinde
         Bir acıyla kıvrandığımı fark etmeden nereye he…?

Bir gün yağmur yağsa 
    Sırılsıklam o yağmurda ıslanacak 
         Ve elinde tutuğu karanfille
              Gözyaşları,saçlarından sızan yağmurla karışacak 
Onun kapısının önünde duracaktı 
    Onun kapısının önünde duracak 
         Ve asla zile basmayacaktı...
O kapının önünde saatlerce ağlayacaktı,
    O sırada fonda; 

‘’Senin mavi gözlerinde çalacaktı‘’ çalacaktı 
    Sonsuza dek Sofya...

Kemal Sayar

03 Kasım 2011

Senin Şu Dertlerin

Senin şu dertlerin var ya…
     Baş edemediğin büyük dertlerin!
Hani sen daha iyi bilirsin ama
     Arada sırada satsan bana
           Satsan da sana bir şey olmasa!
Mutluluk dolu gözlerin sadece bana baksa
     Ben baş ederim sana dair her ne varsa
           Sadece bana gelsen arada sırada!
                Ah ne tatlı olur senin o büyük dertlerin…

Neler çekmiş şu yürek
     Dertlerine dayanır
Eğer sen istersen
     Ömrü ömrünü uzatır
Korkma, artık bir adım at bana
     Varsın tek yaşamaktansa
          Yaşlansın gençliğim senin derdin yolunda!
Baş ederim inan ömrüne dair ne varsa
     Sadece bana inansan yeter ömrün boyunca!
           Seninle ne güzel çekilir o güzel dertlerin…

Belki derdim de olur!
     Beni benden alan o ıslak gözlerin…

Hakan ÖZDEN / 03.11.2011 

02 Kasım 2011

Anlaşılmaz Gülüşler

Bilemem,
       İnsan nasıl güler?
Nasıl gezer insan
       Sevdiği hasret ile beklerken?
Hangi kahkahadır insanı kendine getiren?
       Hangi dost muhabbeti çare olur
                Uzağında birisi sensiz yaşayamıyorken?

Teselli etmiyor hiçbir cümle beni
       Bilemem,
                İnsan nasıl yaşar bu yasak hali?
Gidişlerde ölür insan bilirim de
       Böyle kalışlara şu aklım ermedi!
Ersin diye aklım meyler masaya yetmedi
       Kar etmedi sevgiler yüreğimi kor eyledi!

Varsın dünya yasa girse ne olur?
       Yardan ayrı bu yüzler, söyle gülse ne olur?
Bekleyenin varsa dünya malı hiç olur,
       Yas tutmayı bilmeyen yürekler elbet yok olur
Bilemem!
       Ve anlatamazsın şu hali…
               Bensizlikte güleceksen yolun açık olsun sevgili!

Hakan ÖZDEN / 02.11.2011

Kaçırdığımız Anların Hayali

Canımı en çok acıtan
      Neler kaçırdığımızı bilmek
             Ve neler kaçırdığını bilememen olacak!
Yaşayamadığımız sevgimizin
       O yaşayamadığımız sahnelerinde
              Ama hayallerim var benim seninle
İhtimalleri bol olan
        İmkânları
              Ve mekânları geniş hayallerim
O kadar geniş ki
        Seni
              Beni
                    Yasaklarımızı
Ve aramızda ki o muhteşem aşkı bile
        Gözlerimizin güzelliğine inat alıyor içine
Aramızda duran bütün dağlar
        Göremeyelim diye gözümüzü kapatan
              O simsiyah
                     O kahpe bulutları bile yok ediyor hayallerim
Bir biz kalıyor geriye
        Henüz biz olmayı bilmeyen bedenlerimizle
İşte içimi en çok acıtan da bundan sonrası
        Neler kaçırdığımızı bilmem
              Ve neler kaçırdığını bilememen kavuruyor beni!
Seninle ilgili ufak hayallerim yok benim
        Sadece seni bekliyor kocaman bir sahne
Gel artık!
        Yaşamamız lazım birlikte
              Ama adam gibi yaşamamız lazım aşkı
                     Kaçırdığımız onca günlere inat hem de…

Hakan ÖZDEN – 02.11.2011

Senden Gitme Vakitleri

Sanırım vakti geldi gitmemin
Ben her vakit
     Sen git dedin diye giderim zaten
             Ve sanırım gitme vakti yine
                     Nefes alırken,
                              Dudaklarının dibinde hem de
Zor olan da bu değil mi zaten?
     Ben giderim ellerim tam bedenine değmişken
Peki sen nasıl git dersin?
     Anlamam
             Hiçbir zaman anlamaya da uğraşmam
Sen söylersin,
     Ben giderim…
Ardına bakıp el dahi sallamazsın hani
     Kapıyı çekerim
             Ağlarım…
                    Bilmem sen ne yaparsın sonra…
Ama düşünmem!
      Sırf sen düşünme dediğin için
             Düşünmeden giderim
Ve ben her gidişimde
      Senin bana ‘kal’ diyebileceğin
             Hani bir ihtimal de olsa
                     Kalmamı isteyebileceğin anı beklerim
Sen söylersin,
      Ben beklerim…
Kapıyı ardından sıkı sıkı kilitlerim
      Saatleri kurup senden bir haber beklerim
             Gelir mi diye yollarını da gözlerim!
Gelebilmenin umudu
      Ve gelememenin korkusu nedir bilir misin?
             Bunu da düşünmem beklerim!
Sen istersin,
      Ben itaat ederim…
             Gönlüme bir zincir takar yıllarımı da eskitirim
Ve bir gün ‘kal’ diyebileceğin umuduyla
      Gençliğimi hançerlerim
Ama…
      Ama sen her şeyinle gitme diye,
             Acımı gömer içime,
                     Sadece senin sözünü dinlerim!…
Ben istemem senden gitmek,
      Sen istedin diye giderim…

Hakan ÖZDEN – 02.11.2011

01 Kasım 2011

Sakın Unutma Beni

Gözlerimi unutma
     Ellerimi de hatırla 
          Ve saçlarımı
               Sonra sesimi unutma…
En iyisi sen beni unutma işte!
     Dokunuşlarımı unutma
          Sonra nefesimi unutma
                Ve sıcaklığını dudaklarımın
Bize dair ne varsa yaşadığımız
     Unutma işte!
Sonra beni emanet et tanrıya
     Benim seni emanet ettiğim gibi
Aklın bende kalmasın demeyeceğim
Yine de;
     Kalsın ve unutma beni!
          Ben de unutmayacağım biliyorsun
                Ya da unutturmayacaksın kendini
Özleyeceğiz biliyorum!
     Ama, ağlama hakkımız olmadan olacak hepsi
          Ve konuşma yasaklarında,
                Hatta göz göze gelme yasaklarında buluşacağız
Yine de beni unutma
     Bana dair ne kalmışsa içinde yaşanacak elbet hepsi
          Yalnızlığında yaşa beni
                Ve unutma sakın sevişmelerimizi
Acı çek beni düşündükçe
     Ve acılarından gelsin zevklerin
          Dünyaya inat çığlıklar at ikimiz için
Ama unutma beni
     Dokun bana
          Saçlarımı okşa yine
                Ve öp dudaklarımı bütün sıcaklığınla
                      Dünyaya inat kur hayalimi…
Ve sadece benim hayalimle seviş başkalarıyla
     Aklın bende kalmasın sakın
          Bende olacağım başkalarıyla…
Ama sen bunları düşünme!
     Unutulmayacağını bil ve unutma beni
          Adım kalsın dilinde…
                Suçlama bizim için hiç kimseyi
                      Ama sen sakın…Sakın… …


Unutmalısın işte beni!
    Unutulmamaya değecek olsam
         Gider miydin ki?
Ama...
    Unutulmayacağını bilerek gittin değil mi?

Hakan ÖZDEN – 01.11.2011

Aklım Sende Kaldı

Aklım sende kaldı!
Akamayan gözyaşlarında,
    Kim bilir hangi hikâyeler saklı
Aslında düşünmem,
Yollarına veririm ömrü
Veririmde sen alamazsın gülüm

Aklım sende kaldı!
Konuşamayan dudaklarında
    Ve yarım kalan her cümlende
Aslında düşünmem ,
Senin içinde konuşurum ama
Konuşturmazsın bilirim gülüm

Aklım sende kaldı!
Tutamadığın umutlarında
     Ve belki bizsiz yarınlarında
Aslında düşünmem,
Yarınlarımı feda ederim uğruna
Ama bilirim, yazık olur diye bana
İstemezsin, anlarım gülüm…

Hakan ÖZDEN – 01.11.2011

Unuturum Seni

Unuturum seni
     Unuttuğum herkesten daha çok unuturum
Kor olur yüreğim
     Belki yok olur bedenim
          Acılar çekeceğimi de bilirim
Ama, unuturum seni!
Unutamam sanma sakın
     Unutmam gerekiyor seni
          Unuturken, unutturmam kendimi
Bilirim fazla da yaşamam ardından
      İçimde ölen aşk ile gömerim hatta kendimi…

Gözyaşım ardından aksa da nafile
     Başka bir çarem yok söz verdim!
Unuturum seni
     Ama unuturken, unutturamam kendimi…

Hakan ÖZDEN – 01.11.2011