18 Şubat 2012

Kaybedilen Galibiyet

   Zoru Başarmak Güzeldir... Başarmak Güzeldir! Başarıya Ulaştığınızda Anlarsınız Ki, O Yolu Yürürken Bıraktıklarınız, Kırgınlıklarınız, Kayıplarınız Olmuş. Bazen Dostlarınızı Kaybetmişsiniz... Bazen Ailenizi Kaybetmişsiniz... Bazen Hayatınızın Kadınına Sırt Çevirmişsiniz... En Önemlisi Kendinizi, Sağlığınızı Kaybetmişsiniz... Yolun Başında Ki Sizden Çok Ötelere Gitmişsiniz, Ama Büyüdüm Zannederken Küçülmüş Maneviyatınız. Sertleşmiş, Buz Kesmişsiniz! 


   Bu Nasıl Bir Başarmak Peki? Ve Bu Nasıl Bir Hayallere Kavuşmak? Tek Hedef İçin, Binlerce İnsanı, Sevdiklerinizi ve Hatta Sevemediklerinizi Bile Kaybetmişsiniz! Oysa Başardığınızda Herkes Sizinle Gurur Duymalı, Herkes Sizinle Olmalıydı... Ama Yoklar...! Peki O Zaman Kazanılanlar Neye Yarar? Madde Hırsları, Ya Da Madde Savaşları Değil Midir Aslında Bizleri Yok Eden? Peki Neden? Hangi İhtirasımızın, Hangi Zaman Tünelinde Bir Bir, Nokta Nokta Bizi Yok Ettiğini Anlayamayışımız Neden? 


   Elimde Bu Gün Çok Fazla Şey Var... Birinciliklerim Var Benim Kendi Hedeflerim İçinde... Şimdi Durdum Kan Ter İçinde... Gülümsedim ve Ardımı Döndüm... Yüzüm Acıdı Biraz ve Vücudum Uyuştu, Karıncalandı Her Yanım...    


   Gördüm... Sarılabilecek ve Bıraktım Başarımı, Gülümsememi, Yorgunluğumu Bile Paylaşacak Bir Kimsenin Kalmadığını Gördüm... Evet... Üstelik O Kadar Yorgunum Ki... Keşke Bunu Anlayabilecek Bir Kişi Daha Olsaydı... 


   Neye Ulaşmış Olursanız Olun, 
        Gerçek Ölüm, Tam Bu Anda Gelir İşte... 
              Yalnızlığım... Gerçek Başarım! 
                    Tesellim, Başladığım Yere Dönmek! 
                       
 Peki Şimdi Yolda Ölenleri Diriltebilecek Miyim?


Hakan ÖZDEN - 18.02.2012